Sindirim ağızda başlar. Bunun ilk evresi çiğnemedir. Çiğneme işlevine tükürük de yardım eeder. Ondan sonra lokmayı yutarız, sindirimin midedeki evresi burada başlamaktadır. Lokmaların bir sonraki sindirim işlemine hazırlanları bakımından, ağızda sindirim şu üç basamaktan geçer:
- Çiğneme: Ağıza alınan besinler çiğneme ile ufalanır ve bu gıdalar tükürükle beraber karıştırılarak yutmaya elverişli bir lokma haline getirilir.
Çiğneme, durağan olan üst çenenin karşısında alt çenenin uzaklaşma, yaklaşma, arkaya, öne ve yana gitme hareketleri sırasında, dişler lokmayı keserek ve ezerek parçalamasından ibaret mekanik bir durumdur. Sert bir parçayı yutmak için şeklini ve kıvamını alıncaya kadar geçen çiğneme süresi, normal şartlarda yarım dakika kadar sürer. Lokma en sonunda 1 mm 1/10'u kadar ufalanabilir. En çok 12 mm büyüklüğünde parçalar yutulabilir.
- Tükürük: Parotis, dilaltı, çene altı bezleri diye adlandırılan üç çift büyük salya bezlerinden ve ağızdaki başka ufak bezlerden salgılanan bir sıvıdır.
- Yutma: Lokma boğazdan geçip, yemek borusu ile mideye iner. Bu iş, ağız, çene, boğaz kaslarının sistemli çalışması, yemek borusunun peristaltizm diye adlandırılan hareketleri sayesinde gerçekleşir. Yediğimiz lokmanın nefes borusuna kaçmamasını sağlayan epiglottis denilen kapak nefes borusunu kapatır, bu sırada solunum birkaç saniye kesilir.
Midede Sindirim
Yutulan maddeler mideye gelince bunların üzerine midenin uygulamış olduğu sıkıştırıcı hareketlerde oluşmaya başlar. Mide salgısı ile besinler karışır. Ayrıca eskiden sanıldığı gibi besinler, çalkalanma işlemiyle karıştırılmaz. Bunu yapılan denemelerde göstermiştir ki ilk yenilenler midede en altta kalmış, daha sonra yenilenler ise üst üste yığılmıştır. Karıştırıcı etkisi midenin pilor denilen on iki parmak bağırsağına açılan kısımda olur.
Lokma mideye girdikten hemen sonra dalga şeklinde hareketlerle pilor kısmına doğru itilir. Lokmalar pilora yaklaştıktan sonra tekrar geri gelebilme ihtimali vardır. Peristaltik hareketler her 18-20 saniye sonra dalga halinde tekrar başlar.
Mide özsuyu, mide mukozasında (Yaklaşık olarak sindirim borusunun tamamını kaplayan ince doku) salgılanan bir sıvıdır. Bu salgıların içinde bulunan asit, pepsin, lipase, klorhidrik aracılığıyla protein, yağ ve karbonhidratlı besinler parçalanmaya başlar.
Bağırsakta Sindirim
Sindirilmeye başlamış, özsularla karışmış besinler, on iki parmak bağırsağından itibaren bağırsak hareketiyle anüse doğru gönderilir.
On iki parmak bağırsağına pankreas bezi salgısı ile safra akar. Panreas salgısı amilas, lipas ve tripsin gibi mayalandırıcı maddeleri içermektedir.
Tropsin proteinleri etkiler, onları parçalar. Amilas ise nişastalı maddelerin, lipas ise yağların sindirilmelerinde büyük rol oynamaktadırlar.
Safra, bir karaciğer salgısıdır. Bunun bileşiminde bulunan safra asitleri lipasın etkisini arttırır, yağın sindirimini gerçekleştirir. Eğer safra bağırsağa iyi akamazsa bu yağlar sindirilemez, sindirilmemiş yağlar proteinlerin üstünü kaplayarak onların da sindirilmesini zorlaştırır. Safra aynı zamanda antiseptik bir özelliğe sahip olup, bağırsağı mikroplardan korur.