{ "title": "İnsanda Sindirim Sistemi", "image": "https://www.sindirimsistemi.gen.tr/images/insanda-sindirim-sistemi.jpg", "date": "21.01.2024 08:28:36", "author": "Atıf", "article": [ { "article": "
İnsanda Sindirim Sistemi; İnsan hayatını sürdürebilmek için yağ, protein, karbonhidrat, su ve mineral gibi bazı maddelere gereksinim duyar. İnsan bu tür maddeleri farklı besin grupları sayesinde vücuduna alır. Ancak bu maddeler vücut için oldukça büyüktür ve farklı yollarla küçülterek kana ve hücrelere geçişi sağlanır. Bu maddelerin ayrıştırılması işlemine sindirim ve bu olayı gerçekleştiren sisteme de 'sindirim sistemi' adı verilir. Sindirim sistemi birçok bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler;

Sindirim Sistemi Bölümleri
Sindirime Yardımcı Olan Organlar
İnsan Vücudundaki Öğütme Mekanizması Sindirim Sistemi: Vücudumuzdaki var olan yaşam belirtilerinin devam etmesi için, organların çok iyi çalışması, hücrelerin yenilenmesi ve oluşması için gereken tüm ana maddeleri birçok farklı besinlerden sağlanır. Ancak tüketilen her besinin, örneğin ekmeğin, etin, meyve veya sebzelerin gerekli olan ana maddelere ayrılması ve vücut için yararlı bir hal almaları için oldukça büyük farklılıklardan geçerek ayrışması yani sindirilmesi gereklidir.

Yeni doğan 3-3,5 kg ağırlığındaki bir bebeğin 18-20 yıl sonra 175 cm boyunda ve 70-75 kg ağırlığında bir yetişkin olmasına yardımcı olan, tüketilen gıdaların sindirilmesidir. Oluşan bu mükemmel tabaka değişikliğinin kaynağı, bebeğin tükettiği gıdaların içinde barındırdığı maddelerin ilerleyen zaman içinde vücutta birikmesidir. Biriken bu gıdaların bir bölümü yaşamsal olarak gerekli enerjiyi sağlar. Diğer bir bölümü ise vücutta birikir ve kişinin kemiği ve eti haline gelir. İşe yaramayan diğer bir bölümü ise vücuttan dışarıya atılır.

Sindirim sistemi dünyanın en ileri derecede işleyen rafineri sisteminden üstündür. Bu ileri derecede işlev yapan rafineri sistemi tüketilin besinleri hammaddelerine göre ayırır. Ardından ayrılan bu hammaddeler işlenmek üzere vücudun belli bölgelerine gönderilir. Öğütülen maddelerin içerikleri birbirlerinden oldukça değişik olduğu gibi, meydana gelen yeni maddeler de yine birbirlerinden oldukça farklıdır. İnsanda bulunan sindirim sisteminin çalışmasını petrol rafinelerinin işlevleriyle karşılaştırmak da oldukça mümkündür.

Hammaddeler nasıl ki birçok değişik işlemlerden geçirilerek çeşitli ürünler olarak karşımıza çıkar, bu şekilde vücuda giren gıdalar da sindirim işleminden geçerek birçok değişik maddelere dönüşürler.

Rafineri Girişi: Herhangi bir türdeki besinin ağza alınmasıyla birlikte sindirim sistemi uyarılarak harekete geçer ve ilk olarak ağza alınan besinler dişler tarafından öğütülerek parçalanır. Parçalama ve öğütme işlemi için dişler özel olarak dizayn edilmiştir. Vücutta bulunan sert içerikli organik madde durumunda olan diş-diş minesi ile kaplıdır ve kimyasal maddelere karşıda oldukça dayanaklıdır. Her dişin kendine özgü işlevleri vardır. Örnek verecek olursak, ön dişler kesici vazifesi yapar ve yiyeceği kopartır. Azı dişler gıdaları öğütecek biçimde tasarlanmışlardır. Köpek dişleri ise sivridir ve gıdaları parçalama görevi üstlenmişlerdir.

Özel Sindirim Sıvısı: Gıdalar bir yandan dişler tarafından parçalanırken bir taraftan da kimyasal saldırıya maruz kalırlar. Bu saldırıyı sağlayansa tükürük sıvısıdır. Günlük yaşamda kişiler bu sıvının farkına varmazlar ve miktarını salgılanıp salgılanmadığını, azlığını çokluğunu yani bu durumla ilgili herhangi bir özellik genellikle düşünülmez. Görünüşte basit bir salgılama olarak düşünülen salgılama oldukça hassas özelliklere sahip birçok değişik kimyasal maddeler barındıran nitelikli bir karışımdır. Bu özel sıvı ilk olarak gıdalardaki tadın alınmasını sağlar. Gıdaların içeriklerinde yer alan tat oluşturan moleküller, tükürük salgısı içinde çözülerek, dilin üst kısmında yer alan tat alıcı sinir uçlarıyla buluşurlar. Böylelikte tüketilen gıdaların tadı alınabilir.

Dilin Sindirimde Üstlendiği Rol: Mekanik olarak öğütmede dilin oldukça önemli bir işlevi vardır. Hassas bir tat alma yetisi olan dil, bunların yanı sıra besinlerin ağızda çevrilerek boğazdan geçişinde yardımcı olur. Dilin üst tabakasında ve yanlarında yer alan 4 değişik tada ekşiye, tatlıya, tuzluya ve acıya duyarlı olan 10.000'e yakın var olan tat alma noktası mevcuttur. Bu nedenle tat tomurcukları tüketilen onlarca farklı gıdaların tat özelliklerini birbirlerine karıştırmadan algılanmalarını sağlar.

Sindirimin İkinci Aşaması Yemek Borusu: Besinler yemek borusundan ilerleyerek gerçek sindirimin başlayacağı mideye inerler. Yemek borusunda hiçbir sindirim işlevi gerçekleşmez. Gıdalar yutulduktan sonra, boynun arka tarafında bulunan düz kasların gıdayı yemek borusuna itelemesiyle beraber hareketli ve hızlı bir yolculuk gerçekleşir. Gıdaların 25 cm boyundaki yemek borusundan geçmesi sadece 12 saniye kadar sürer. Yemek borusundan ilerleyen gıdalar mideye doğru ilerlemeye başlarlar. Gıdaların sindirim kanalındaki hareketlerini sağlayan peristalsis diye adlandırılan oldukça güçlü olarak bilinen ritmik durumda olan kas kasılmalarıdır.

Sindirim Sisteminde Midenin Görevleri: Midede her değişik detay için çok önemli bir tasarım vardır. Besinler midenin üst kısmında yer alan ”mide ağzı' veya ”kardia” adı verilen dar bir aralıktan geçerek mideye ulaşır. Mideyi yemek kanalına bağlayan bu dar aralıktaki büzülen kaslar kapak vazifesi yaparak midede tam olarak sindirilmemiş gıdaların yemek borusuna yeniden dönmesini engeller. Ardından midenin üst kısmına geçen gıdalar, burada mide sıvısıyla veya mide özsuyuyla karşılaştıktan hemen sonra midenin geniş olan kısmına doğru ilerler ve “Gövde” adı verilen bu bölüm keskin bir eğim oluşturarak midenin yatay kısmını oluşturur. Midenin alt ucunda yer alan kaslı bir geçit de kapak görevi yaparak yarı sindirilmiş gıdaların mideden geçerek ince bağırsaklara ulaşmasını düzenler. Midede 3 tabaka olarak yerleşmiş halde bulunan kuvvetli mide kaslarının dalgalanması ve hareketleri besinlerin çalkalanıp, ezilip, sıkışarak ufak parçalar şeklinde öğütülmesi sonucu “Kimus” adı verilen yarı sıvı şeklinde olan bir karışıma dönmesini sağlar.

Sindirim Sisteminin Son Yolculuğu: Tüketilen tüm gıdaların sindirimi ince bağırsaklar da sona erer. Fakat sindirimdeki son durum, sindirilen ürünlerin vücutta bulunan gerekli yerlere ulaşması için emilmesidir. İnce bağırsağın içeriği emilim için oldukça uygundur ve iç yüzeyinde mikroskobik pompalar yer alır. Bu pompalar vücut için gerekli emici hücrelerdir. İnce bağırsaklarda sindirilen besinler önce parçalanarak karışım şekline getirilir. Ardından bu karışım bağırsağın içinde herhangi bir boşluk kalmayacak şekilde ince bir tabaka halinde yayılır. Bu nedenden dolayı hücreler gıdaların içindeki tüm yararlı besinleri kolaylıkla emerler.
" } ] }